Çocuğa sınır koymak!

Çocuğa sınır koyma noktasında her anne – baba zorlanıyor. Doğru zaman ve doğru yöntem konusunda çelişkilere düşüyorlar. Peki çocuğa nasıl sınır koymalı? Bu sorunun yanıtını Ekol Psikolojik ve Pedagojik Danışmanlık Merkezi Kurucusu Pedagog Özlem ÖZDEN TUNCA’nın yazısında bulabilirsiniz. 

Küçük çocukların çoğu, üstelik de ancak üç yaşından büyük olanlar için yetişkinlerin kurallarının, sınırlarının arkasındaki mantığı anlamak bir yana, günlük temel ihtiyaçlarla ilgili kuralları anlamak bile çok zor bir şeydir. Herhangi bir kurala neden uymak gerektiğini sorduklarında; ayrıntılı, bilgi içeriği fazla, ikna edici tutumla pek fazla ilgilenmezler. Onlar o anda neredeyse sadece verilen kuralın yeterince keskin olup olmadığını belirlemeye çalışırlar. “Yani aslında bunu gerçekten yapmak zorunda mıyım?” sorusunun keskinliğini ölçmek peşindedirler. Tutumumuz sürekli “Çocuğa ne zaman sınır koymalıyım?” şeklinde olduğunda “hayır”larımız artacak ve zamanla da etkisini yitirmeye başlayacaktır. Ayrıca çok küçük çocuklarda öğrenmenin temel unsurlarından biri olan keşfederek öğrenmenin önüne böylelikle bir engel de koymuş olacağız. Yaşı ne olursa olsun küçük çocuğunuz için, istemediğiniz bir davranış konusunda sınır koymak ve açıklama yapmak isteği içindeyseniz, kural ihlal edilmeden veya önerdiğiniz sonuçlar yerine getirildikten sonra bunu yapmanız daha uygun olur. Çünkü bunu o istemediğiniz davranış gerçekleşirken yaparsanız, çocuk tarafından sınırların test edilmesine olanak verir ve sınırların pazarlığa açık bir konu olduğu mesajını iletmiş olursunuz. Sınırların etkili bir şekilde belirlenmediği evlerde büyüyen çocuklar, sosyal ortamlara girmeye başladıklarından itibaren; reddedilmeler, çatışmalar ve olumsuz tepkilerle karşılaşırlar. Çocuklara dış dünya ile başarılı ilişkiler kurmaları için ihtiyaçları olan kesin mesajların verilmesi ve uygulanmasının sağlanması bu tür problemleri ortadan kaldıracaktır. 

? Çocuklar onaylanabilir davranışlar gösterebilmek için, bizim beklentilerimiz konusunda net mesajlara ihtiyaç duyarlar. “Sınırlar onayladığımız davranışları tanımlar.” Sınırlarımız anlaşılır ve tutarlı olduğu sürece, çocuklar için onu anlamak ve izlemek kolay olacaktır. Ancak sınırlar net olmadığında, çocuklar yolun dışına çıkıp başlarına tehlikeli bir şey gelme ihtimaliyle karşı karşıya kalabileceklerdir. 
? Sınırları ilişkileri tanımlar: Çocuklar, yetişkinlerle gün boyu sürdürdükleri ilişkilerinde sürekli gözlem yapıp, güç ve kontrollerinin derecesini saptarlar. Böylelikle diğer insanlarla olan ilişkilerinde nerede durduklarını deneyimleri yoluyla öğrenmiş olurlar. 
? Sınırlar, çocukların araştırma yapmalarına yardımcı olur. Çok küçük yaşlardan itibaren, çocuklar sürekli olarak denemeler ve keşifler yapmakta, çevreyi tanıma konusunda bilgi toplamaktadır. İyi gözlemcidirler ve gözledikleri hemen her davranışı taklit ederek, neden-sonuç ilişkilerini kaydetmekte ve topladıkları bilgilere dayanarak, beklenen davranışlar ve kurallar hakkında kendi işlerinde belli inançlar oluşturmaktadırlar. 
? Sınırlar, büyümenin ölçütüdür. Çocuğa koyduğumuz sınırlama ve kuralların çocuk tarafından gerçekleştirebildiği kadar çocuğumuzun büyüdüğünü görmüş oluruz. Sınırlar, ebeveyne, çocukların nelere hazır, nelere hazır olmadığını gösterir. 
? Sınırlar güvenlik sağlar. Çocuklar ebeveynlerinin “ana-baba” olmasına ihtiyaç duyarlar. Bizim onlar için sınırlar belirlemede kararlı olmamızı ve güvende olacakları bu sınırları onlara sağlamamızı beklerler. 

Çocuklar büyür, gelişir, değişir ve daha fazla ayrıcalık, özgürlük ve sorumluluk almaya daha hazırlıklı hale gelir. Çocukların kendi ve dışarıdaki dünyayı keşfetmek, sahip oldukları yeteneklerini ortaya çıkarmak ve uygulamak, bağımsızlıklarını geliştirmek için fırsatlara ihtiyaçları vardır. Ebeveynlerin görevi de bu normal gelişim sürecini engellemeden destekleyecek sınırları onlara sağlamaktır. Yani sınırımız, onların keşiflerini yönlendirecek kadar kesin, ancak gelişimlerine imkan verecek kadar da esnek olabilmelidir.

BEBEK.com

812 kez okundu